26 Temmuz 2012 Perşembe

Geçmişe dönmek mi? Ne mümkün!

Dayımın İzmir'de ki son günleri...O gitmeden gezebileceğimiz her yeri gezmeye çalışıyoruz.Dün de Eski Foça'ya gitmeye karar verdik.Annem bikinilerini giy,denize girersin diye tutturdu ama ben denize girmemeye kararlıydım. Benim uzun hazırlanmamdan,anneminde 'hadi çabuk,hızlı ol,kaç saat oldu' nidalarından sonra sonunda çıktık yola...
Dile kolay 12 sene yaşadığım yere misafir olarak gitmek çok dokundu.Küçük bir sahil kasabasına ilk kez gelmiş gibi oldum...

+Aaa bak burayı ne yapmışlar,burada bu yoktu,şunu değiştirmişler vs. diye şaşkınlığımı gizleyemiyordum.
Dayımda dönüp 'aylardır gelmemiş gibisin.Daha geçen ay buraya gelmedin mi? sanki farklı yere geldin' dedi.

Neyse,
Küçük bir turdan sonra Foça'nın biraz uzağındaki kumsala gitmeye karar verdik.Başladık yürümeye...Yol uzun..
 Sonra düz yolda yürümekten yorulduk.Dayımın önerisiyle sahilden yürümeye karar verdik.Çıkardık ayakkabıları yalın ayak koca koca taşların,deniz kabuklarının,kestanelerin arasında yürüdük.Benim tabirimle normal insanların yürüdüğü 'normal yoldan' yürüseydik 15 dakikada varacağımız kumsala biz 1 saatte vardık.Ayaklarımız sızlamaya başladı ama deniz o kadar güzeldi ki üzerimizde kıyafetlerle (ben kot pantolon giymiştim) yürüdük denizin içinde.(su dizimize geliyor) 

Sonunda kumsala geldik..Yarı ıslak yarı kuru...Dayımın tabiriyle deniz resmen bizi çağırıyordu.O yüzme bilmediği için beline kadar girdi.Beni de tabiri caizse gaza getirdi 'hadi gir bak su güzel' diye...Bende kotumla attım kendimi denize...Biraz açıldım.Sonra baktım etraftakiler beni izliyor denizin keyfine varamadan çıkmak zorunda kaldım.Normalde kıyafetle denize gireni görsem etmediğim laf kalmazdı...Sonunda bunu da yaptım ya...Ehh ofelya. :))

Denizden çıktık kurulanmak için beklemeye başladık.Ne mümkün..Sırıl sıklamız..Dayımı geçtim (şort giymişti) ben kot pantolonla rezil bir durumdaydım..Baktık kurulanamayacağız ee o halde de gezilmez,en iyisi geri dönmek diye düşündük...Bizi metroya götürecek otobüse doğru yol almaya başladık..Kimsenin gözünün içine bakmamaya özen göstererek koşarcasına gittik durağa...Birazda otobüsü bekledik...Dayım 2 su 2 tane de çubuk kraker aldı..İftarı otobüste açacaktık.

Neyse,otobüse bindik bütün klimalar açık..Biz donuyoruz.Biraz zamandan sonra ezan okundu..Orucumuzu açtık...Sonra metroya bindik ki daha soğuk..buz gibi...Ben keşke ceketim olsaydı falan diye düşünmeye başladım..Temmuzun sonuna gelmişiz o sıcakta bunu düşüneceğim aklıma gelmezdi.Hemen iner inmez topuk topuk yapıp eve gitmeden bizim kafeye uğradık..Oturduk yemek yedik,anneme laf anlattık ki 'yine sözüme geldin' diye atar yaptı...bizim tek derdimiz eve gidip üstümüzdekilerden kurtulup uyumaktı...Yıkanıp paklandık 
balkona da serdik örtüleri uzandık...Açtık müziği de...O an ne kadar yorgun olduğumu anladım.Ayaklarım taşların acısını o an çıkarıyordu..Ne hayallerle gittiğim yerden nasıl döndük...
Her şeyi geçtim bu sene hiç denize girememekten yakınırken hayaller kurmuştum acaba ne zaman gitsem de denize girsem...Bu seneki ilk denize girişimin bu şekilde olacağını hiç hayal etmemiştim..

Yine de güzeldi...Sonrasını,kurur muyum? kurumaz mıyım? etraftakiler ne der? diye düşünmeden o kısacık an kendimi denize atınca özgür hissettim kendimi...Yine de bir daha ki sefere asla kıyafetle girmeyeceğime eminim.

Anılar daha tazeyken yazmak istedim.İleride okuyup gülümseyeceğim bir yazı daha oldu...
Foça'yı özlemişim.
Sevgiler.

2 yorum:

  1. "normal insanların yürüdüğü 'normal yoldan' yürüseydik 15 dakikada varacağımız kumsala biz 1 saatte vardık" Her zaman normal olmak iyi değildir amaaaa. Zamanın kısalığına göre güzelliğini yorumlamamak gerek. - Sanırım, burada içimdeki filozof dışarıya çıkmaya çalışıyor. ahahahaaa. -
    "Dayımın tabiriyle deniz resmen bizi çağırıyordu." Denizin çağırması güzel. Ama ateş çağırınca, iş işte orada kötüleşiyor. Ateş çağırırken bir yandan da obeziteye çağırıyor. Abiiiii, şu an bir keşif yaptım, oradaki "ateş" aslında "cehennem"i alttan alta aktarmaya çalışıyor olmasın? - Burada kaşifliğim ortaya çıkmaya çalışıyor....... -
    "Sonra baktım etraftakiler beni izliyor denizin keyfine varamadan çıkmak zorunda kaldım." Belki de cesaretinden dolayı seni izliyorlardı? Bence zevkini bakışların anlamsızlığından dolayı çıkaramadan bırakmasaydın. - Buradaki yorumumda ne dışarı çıkmaya çalışıyor, ben de anlamadım. ahahahaaaa. -

    "Neyse,otobüse bindik bütün klimalar açık" kısmından sonra kimi yerlerde üzüldüm, "Ayyyy, hasta olmasa bari." falan diye anne triplerine bile girmiş olabilirim, kendime bile çaktırmadan. Kimi yerlerde sırıttım, tebessüm ettim. Kimi yerlerde de kimsesizliğe doğru yürüdüm. Kimi yerlerde ben "kimim?" dedim. Ve daha saçmalamadan bu yorumu kesmeliyim, sanırım, evet evet.
    Sevgiler dolusu öpücükler yolluyorum o zaman. He, bir de "Bu seneki ilk denize girişimin bu şekilde olacağını hiç hayal etmemiştim." burada da ilginç bir tebessüm ettim. ahahahaaa. Bazen hayallerin yolunda gitmemesi de güzeldir. Neyse, çok konuştum. Su su yo rum. - Mükemmel de hecelere ayırırım be. -

    YanıtlaSil
  2. ben artık yorumların beni gülümsetiyor demeyeyim ama sen kocaman gülümsediğimi bil.ne güzel düşünceler bunlar... :))

    ayrıca şu 'etraftakilerin bakışları' konusunda haklısın.. :)) yine de kıyafetle denize girmek istemem bir daha :))

    YanıtlaSil

Şarkıma eşlik edin...

..

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...